Alkol veya madde bağımlılarında psikoz görülme sıklığı normal popülasyona oranla daha fazladır. Psikotik bulguların ortaya çıkışı hastalığın seyrini ve tedavisini kötü yönde etkilemektedir. Madde kullanımına bağlı psikozun ortaya çıkış mekanizmasının saptanması, şizofreni ve diğer psikotik bozuklukların etyolojisinin daha iyi anlaşılmasına yardımcı olmaktadır. Öte yandan, psikoaktif madde kullanımına bağlı psikiyatrik bozukluk ile birincil psikiyatrik bozukluk ayrımını yapmak ve doğru tanıyı koyabilmek bu tür hastaları değerlendirmekteki en zor konulardan birisidir. Psikotik semptomlar ile psikoaktif maddenin arttırdığı belirtiler tanısal belirsizliğe yol açarak tavuk-yumurta paradoksunu hatırlatmaktadır. Literatürde alkol, esrar, amfetamin, kokain ve uçucu madde bağımlılığı ile psikoz ilişkisini gösteren daha güçlü kanıtlar bulunmaktadır. Madde kullanımına bağlı psikotik bozukluk tedavisinde klasik antipsikotikler de etkili olmasına karşın; madde arama davranışı üzerine olumlu etkileri ve düşük ekstrapiramidal yan etki profilleri nedeniyle ikinci kuşak antipsikotikler daha avantajlı görülmektedir. Bu gözden geçirme yazısında Türkçe ve yabancı literatürde son yıllardaki yayınları gözden geçirerek bağımlılık ve psikoz ilişkisini bütüncül olarak değerlendirmeyi amaçladık.